MyOlive Yükleniyor...

MyOlive Logo

Stratejik Bir Konu: Türkiye'de Sığır İthalatı

Prof. Dr. Metehan Yılgör'den tarım ve hayvancılık politikaları hakkında stratejik analiz

Sığır Yetiştiriciliği

STRATEJİK BİR KONU: TÜRKİYE'DE SIĞIR İTHALATI

Prof. Dr. Metehan YILGÖR

Çoğumuz kıymanın kilosunun kaç lira olduğunu günlük takip etsek de satın aldığımız kıymanın kasaba gelene kadar geçen süredeki hikâyesini bilmiyoruz. Kırmızı et ve süt fiyatlarındaki artışın neden olduğu sorunları, sayıları günümüzde çok az kalan ve her geçen gün daha da azalan et ve süt üreticilerimiz ile sizin için görüştüm.

Buyurun, kıymanın ve sütün hikayesi.

Sığır olarak ifade ettiğimiz büyükbaş hayvanların dişilerine, doğduktan 6 aylık olana kadar buzağı, 6 – 15 aylık dönemde dana, doğum yapmamış yavruya düve, 2 yaş ve üzerinde olanlarına ise inek denilmektedir. Eğer sığır erkek ise 0 – 6 aya kadar buzağı, 6 – 15 aylık ise dana, 15 ay – 2 yaş aralığında ise tosun, 2 yaş ve üzeri ise boğa, kısırlaştırılmış boğaya ise öküz denilmektedir. Bizim kıyma isterken söylediğimiz dana kıyma, erkek dana kıymadır.

Türkiye, Dünya Tarım Örgütü'nün (FAO) istatistiklerine göre 2010 – 2021 yılları arasında 5 milyon 712 bin 167 adet sığır ithal etmiştir. Bunun mali değeri 7 milyar 416 bin 452 dolardır. Bu hesaplamaya karkas eti de dâhil ettiğimizde doğal olarak rakam daha da artmaktadır. Kendi köylümüzü desteklemek varken bu kadar sığır ithalatına gerek var mıdır?

İthalat Rakamları

Aşağıdaki grafikte 1961 – 2021 yılları arasında ithal edilen büyükbaş hayvan sayıları gösterilmektedir. (FAO)

Aşağıdaki grafikte 1961 – 2021 yılları arasında ithal edilen büyükbaş hayvanların dolar bazlı ekonomik değerleri gösterilmektedir. (FAO)

Üreticilerin Temel Sorunları

Bugün büyükbaş (sığır) üreticilerimiz iki temel sorunları olduğunu ifade etmektedirler:

  1. Girdilerinin pahalı olması
  2. İstikrarsız piyasa

Köylerde yaşayan üreticilerimize girdilerin pahalı olması ne demek diye sorduğumuzda çok net bir şekilde matematiksel hesaplamalar ortaya koymaktadırlar.

Üretici: 'Bir ineğin 30 kg süt vermesi için 15 kg yem + 2 kg yaşam payı yem vermek gerekmektedir. Bir ineğin toplam 17 kg yem yemesi gerekmektedir'.

Bir inekten günlük 30 litre süt alabilmek için, yem + saman + silaj + kuru ot + arpa + buğday + su + elektirik + bakıcı masrafı + kemre temizleme masrafını da eklememiz gerekmektedir. Üreticimiz şu ifadenin belirtilmesini ısrarla istemektedir: Bu rakamlar sadece Mart 2023 için geçerlidir, çünkü rakamlar sürekli değişmektedir.

Maliyet Hesaplamaları

Şu anda samanlıkta 1 adet balya (saman) fiyatı 100 TL'dir (1 adet balye ortalama 25 kg'dır). Eğer bu balyayı satın alıyorsanız, yani dağ bölgesinde iseniz bir adet balyanın fiyatını 140 TL olarak söyleyebiliriz.

  • 1 inek 3 günde 1 balya saman yemektedir. Tüketimin ayda ortalama 90 – 100 balya olduğunu söyleyebiliriz.
  • 1 inek günde 10 kg yem yemektedir. 1 çuval süt yemi 50 kg ve fiyatı şu anda 400 TL'dir. Günlük süt yemi maliyetimiz 80 TL'dir.
  • 1 inek 1 günde 15 kg silaj yemektedir. 1 kg silaj 2 TL'den günlük maliyetimiz 30 TL'dir.

10 İnek İçin Aylık Maliyet Hesabı

  • Yem maliyeti: 17 kg yem * 8 TL / gün * 10 inek * 30 gün = 40.800 TL
  • Silaj maliyeti: 20 kg silaj * 2 TL / kg * 10 inek * 30 inek = 12.000 TL
  • Saman maliyeti: 3 kg saman / gün * 6 TL / gün * 10 inek * 30 gün = 5.400 TL
  • Elektirik maliyeti: 40 TL / gün * 30 gün = 1.200 TL
  • Su maliyeti: 15 TL / gün * 30 gün = 450 TL
  • Bakıcı maliyeti: 12.000 TL / ay
  • Veteriner: 1000 TL / ay

Toplam Maliyet = 71.650 TL

Süt getirisi: 10,65 TL / litre * 30 kg süt * 10 inek * 30 gün = 95.850 TL

95.850 / 71.650 = 1,34 kat

Çiftçimiz toplam gelir ile toplam maliyet arasındaki yaklaşık 1,34 kata iyi demektedir. Neden diye sorduğumuzda, "daha önce 1 kg yem 1 litre süte karşılık geliyordu, hiç yoktan iyidir" ifadesini kullanmaktadır.

Fiyat Düşüşü Sorunu

Üreticimiz son 6 aydır para kazanmaya başladıklarını yani hayvancılığın tekrar canlanmaya başladığını, fakat ne hikmetse Ocak ve Şubat aylarında 12 TL olan süt fiyatının Mart ayında 11 TL'ye düşürüldüğünü ifade etmiştir. Bu maalesef üreticiler için oldukça olumsuz bir durumdur. Üretici 1 kg süt ile 2 kg yem alabilsin ki hayvancılık tam anlamı ile desteklenmiş olsun.

Çiftçimiz şöyle bir örnek verdi: 7 – 8 sene önce yemin çuvalı (50 kg) 85 TL iken 1 kg yem 0,58 TL idi. Sonrasında yem fiyatları birden artmakta ve hayvancılık zarar etmeye başladı. Şimdi yemin çuvalı 400 TL, 1 kg yem 8 TL ve sütün litresi 11 TL'dir.

Stratejik Sorular

Sorumuz şudur? Elimizdeki paramızı Brezilya çiftçisine vererek Brezilya çiftçisinin kalkınmasına mı yardımcı olmak istiyoruz? Bunun yerine, son 6 ayda artan kâr üretici lehine daha da yükseltilerek üreticinin desteklenmesi gerekmez miydi?

Şubat 2023'te 12 TL olan süt fiyatı Mart 2023'te neden 11 TL'ye düşürülmüştür? Süt fiyatının düşmesi için girdi maliyetlerinin de azalmış olması gerekirdi. Girdi maliyetlerini düşürmeden süt fiyatlarının azaltılmasının üretici lehine bir karar olmadığı kanaatindeyiz. Bunun yerine öncelikle üreticinin kazancının artırılması gerektiğini düşünüyoruz, çünkü sadece istikrarlı bir piyasada insanları üretime teşvik edebilirsiniz. Süt fiyatları bu şekilde düşmeye devam ederse son 6 ayda biraz umudu artan üreticinin tekrar morali bozulacak, et ve süt üreticileri hayvanlarını kesime göndermeye devam edeceklerdir.

Gelecek Endişeleri

Günümüzde et ve süt üreticileri iki olumsuz durumla karşı karşıyadır. Türkiye'deki mevcut sığır sayısı 17 milyon iken Brezilya'nın 420 milyon adet sığırı bulunmaktadır. Brezilya'dan sığır ithal edilmesi Türkiye'deki sığır yetiştiriciliğini azaltmakta ve üreticiyi zor durumda bırakmaktadır. İkinci olumsuz durum ise, şu sıralar herkesin medyadan takip etmekte olduğu yapay et üretimidir. Yapay etin hem üretimi hem de tüketimi tartışmalı bir konu olmakla birlikte Türkiye'deki sığır yetiştiriciliğinin geleceği açısından yakından takip edilmesi gereken bir konudur.

Sonuç

Günümüzde ve gelecekte ülkeler için tarım ve hayvancılık artık stratejik bir konu değil bir beka sorunudur. Makro ölçekli işletmeler günümüzde tabii ki gereklidir. Destekleyelim! Fakat, 2012 ve 2013 yıllarında zirai krediler ile hayvancılığa yatırım yapan işletmelerin en ufak krizde sahayı en önce terk edenler olduğunu bilelim ve yüzyıllardır bu milletin kahrını çekenlerin mikro ölçekli işletmeler yani köylülerimiz olduğunu, köylüyü tekrar milletin efendisi yapmak için elimizden geldiğince çaba harcamak mecburiyetinde olduğumuzu unutmayalım!

Detaylı Rapor

Bu konu hakkında daha detaylı bilgi için aşağıdaki PDF raporunu inceleyebilirsiniz.

PDF Raporunu İndir
Prof. Dr. Metehan Yılgör

Prof. Dr. Metehan Yılgör

Tarım ve Hayvancılık Uzmanı

Akademik kariyerinin yanı sıra tarım ve hayvancılık politikaları konusunda uzmanlaşmış, MyOlive'in kurucusu ve kaliteli zeytinyağı üretiminin öncüsü.

İlgili Yazılar

Ceviz Fidanı
Türkiye İçin Stratejik Bir Ürün: Ceviz Fidanı

Bandırma bölgesinin ceviz fidanı üretimindeki önemi ve Türkiye için stratejik değeri.

Devamını Oku
Tarım Alanları
Tarım Alanlarımız, Çiftçi Sayımız, TOKİ ve Kahramanmaraş

Türkiye'deki tarım alanlarının azalması ve çiftçi sayısındaki düşüşün analizi.

Devamını Oku
Zeytin Üretimi
Stratejik Bir Konu: Türkiye'de Zeytin Üretimi

Zeytin üretimindeki sorunlar ve çözüm önerileri hakkında detaylı analiz.

Devamını Oku

Blog Yazılarımızı Beğendiniz mi?

Prof. Dr. Metehan Yılgör'ün özenle yetiştirdiği zeytinlerden üretilen MyOlive zeytinyağını deneyin.